Müteahhitlerden demir fiyatına tepki

NİLGÜN TAZE

Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Necip Nasır, Pasaport Kordon Otel’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. İzmir Müteahhitler Federasyonu Başkanı Ziya Dağlıer’in de eşlik ettiği ve 20’ye yakın müteahhit, işadamı ve dernek başkanının da bulunduğu basın toplantısında, geçtiğimiz iki yıl içinde yaklaşık yüzde 150 zamlanan demir ve çelik fiyatı artışları hakkında önemli açıklamalarda bulunan Nasır, demir çelik üreticilerinin yapılan zamlarla ilgili açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Demir fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı, Necip Nasır, hükümetin demir ve çelik üreticilerini de zarara uğratmadan demir fiyatlarını düşürmesini ve yeterli demir üretiminin sağlanmasına yönelik tedbirleri alması gerektiğini ifade etti. Nasır, hükümetten ithalat vergisinin sıfırlanmasını, demirdeki KDV’nin yüzde 18’den geçici de olsa yüzde 8’e indirilmesini, demir entegre tesisleri sahiplerine tanınan ithal hurdadaki gümrük vergisi ve KDV avantajının demir hammadde üreticilerine de tanınarak iç tüketimde maliyetlerin düşürülmesini, kamu müteahhitlerinin demirdeki aşırı fiyat artışından dolayı oluşan zararları fiyat farkı ödenerek giderilmesini ve iç tüketim talebi doğrultusunda ihracata kota konulması taleplerinde bulundu.

İŞ BIRAKMA EYLEMİ

Müteahhitler adına açıklama yapan MÜFED Başkanı Necip Nasır, “Sektörü yaralayan bir sorunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. İnşaatın temelini oluşturan iki kalem var. Bunlar demir ve beton. Daha önce beton zamları ile ilgi çok kez bir araya geldik. Şimdi de demirdeki spekülasyon zamlara karşısında yeniden bir araya geldik. Dünyada demir üretiminde 8. sırada olmamıza rağmen 2017’nin başından beri sürekli zamlarla karşılaşıyoruz. 15 Ağustos 2017’de konfederasyonumuz ve konfederasyona bağlı 5 federasyonumuzla iş durdurma kararı aldık. İş durdurma çağrısı yaparak hükümetten taleplerimizi sıraladık. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile yaptığımız görüşmeler sonucunda ekonominin sekteye uğramaması için paydos kararından vazgeçtik. Eylem değil hükümetle koordinasyonlu olarak çözüm önerileri üretmeye yönelik çalışmalar içerisinde yer aldık. Bu görüşmeler sonucunda demirdeki ithalat vergisi yüzde 10’a indirildi. Bu tedbire rağmen ne yazık ki zamlar durmadı” açıklamasını yaptı.

EN PAHALI DEMİR BİZDE

Demir üreticilerinin zamlara yönelik yaptığı savunmaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Nasır şunları söyledi: “2016 yılı başlarında 1.180 lira olan demir ton fiyatları, 2017 başında 1.600 liraya yükselirken bugün müteahhit arkadaşlarımız 2 bin 740 liradan demir alıyor. Demiri yüzde 150’ye yakın zamla alıyoruz. Fiyatların yükselmesinin yanında demir bulmakta da zorlanıyoruz. Demir üreticileri hurda artışını mazeret gösteriyor. Ancak hurda ile demire gelen zamlar aynı orantıda değil. Bu gerçeği yansıtmıyor. Bunları kendilerine de bildirdik. Demir çelik üretim kapasitesi 50.4 milyon tondur. Türkiye 2016 yılında 33.2 milyon ton demir üretti. Bu üretimin 16 milyonu inşaat demiri. İnşaat sektörünün ihtiyacı ise 9 milyon ton. Demir üretimi iki şekilde yapılmakta. Birincisi hurdadan demir üretimi, ikincisi ise kömürden ve demir cevherinden üretim. Üretimin yüzde 70’i ikinci şekilde üretiliyor. Demir üreticileri kapasitelerini günün konjoktörüne göre ayarlıyorlar.”

ZAMLAR KONUTLARA YANSIYACAK

Güçlü bir Türkiye için tüm sektörlerin elini taşın altına koyması gerektiğini açıklayan Nasır, “Türkiye’de en ucuz demir satılıyor diyorlar. Ancak Türkiye en pahalı demiri kullanıyor. Çünkü biz doları 4 ile çarpıyoruz. İç piyasayı düşünmeden, dolar yüksek olduğu ve yurt dışına satmak daha karlı geldiği için oraya satıyorlar. İnşaat sektörü zamlar karşısında ciddi bir darboğazla karşı karşıya. Taahhütle iş yapan firmalar batma riskiyle karşı karşıya. Demir fiyatları konut fiyatlarına yansıyacak. Biz maliyetlere yansıyan her zammı satışa yansıtmak zorundayız. Bu zamlar muhakkak tüketiciye de yansıyacaktır. İnşaat sektörünün toparlanması, taahhüt işlerinin aksamaması için hükümetimiz tarafından demir-çelik üreticileri de zarara uğratılmadan düşürülmesi gerekiyor. Bunu hükümetimizden talep ediliyoruz” şeklinde konuştu.

HÜKÜMET İHRACATA KOTA KOYSUN

Nasır hükümete demir fiyatlarına müdahale edilmesi çağrısında bulunarak önerilerini şu şekilde sıraladı, “Sayın bakanımızın ithalat vergisini yüzde 10’a indirmesi yeterli gelmedi. İthalat vergisinin sıfırlanması gerekiyor. Demirdeki KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’ indirilsin. İnsanların sağlıklı konutlarda yaşaması sosyal hakkıdır. Biz inşaatın ana temel maddelerinde verginin sağlık ve eğitimde olduğu gibi yüzde 8’e indirilmesini istiyoruz. Demir Entegre üretim tesislerinin sahiplerine tanınan haklar var diğer demir üreticilerine de tanınsın. Kamu ihalesi alan müteahhitlerin demirden dolayı uğradığı zarar karşılansın. Müteahhit ihaleyi aldığında gün demir fiyatına göre ihaleye teklif verdi. Şimdi 1.740 liraya demir alıyor. Aradaki fark müteahhitte verilmeli. 50 milyon ton üretim kapasitemiz var. Buna rağmen ihtiyacımız olan 9 milyon tonu çok pahalıya alıyoruz. Hükümetin iç piyasadaki demir ihtiyacını göz önünde bulundurarak ihracata kota koymasını bekliyoruz.”

7 BİN MÜTEAHHİTE MEKTUP

Necip Nasır, İzmir Ticaret Odası seçimleri ile ilgili sorulara da cevap verdi. Nasır, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın inşaat komitesi için çalışmalara başladığını hatırlatarak 7 binin üzerinde müteahhitte mektup gönderdiklerini söyledi. Mektupta İZTO seçimleri ile ilgili müteahhitlerden destek istendi. Necip Nasır ticaret odası seçimlerine İzmir Müteahhitler Federasyonu ile beraber gireceğini hatırlattı.