TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Medine’yi koruyamayız!” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kudüs giderse, Medine’yi koruyamayız. Unutmayın Kudüs demek, İstanbul demektir, İslamabat demektir, Medine demek, Kahire, Şam, Bağdat demektir” dedi 

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2017 07:41
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Medine’yi koruyamayız!” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen 4. Necip Fazıl Ödülleri 2017 programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra törene Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda davetli katıldı.

KUDÜS GİDERSE…

Kudüs’le ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi Kudüs üzerinden tüm Ortadoğu’yu bütün Müslümanları hedef alan yeni bir saldırı başladı. Bu konuda ilk adımları Çarşamba günü büyük ölçekte attık. İnşallah devamını da getireceğiz. Şunu iyi biliyoruz Kudüs giderse, Medine’yi koruyamayız. Medine giderse, Mekke’yi koruyamayız, Mekke giderse, Kabe’yi de kaybederiz. Unutmayın Kudüs demek, İstanbul demektir, İslamabat demektir, Medine demek, Kahire, Şam, Bağdat demektir. Kabe demek bütün Müslümanlar olarak hepimizin şerefi, namusu, onuru, haysiyeti, varlık gayesi demektir. Biz bunların hiçbirinde vazgeçemeyiz. Allah’ın emrine ve ecdadın emanetine sahip çıkmak için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

DÜZEN BOZUK

Dünyanın düzeninin bozuk olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dünyanın bu bozuk düzeni gün geliyor, Suriyeli masum bir beden olarak karşımıza çıkıyor. Gün geliyor, evi başına yıkılan, tüm hakları elinden alınan Filistinli olarak karşımıza çıkıyor. Gün geliyor yurtlarından topluca sürgün edilen Arakanlılar olarak karşımıza çıkıyor. Ama biz susmuyoruz. Pazartesi günü Başbakanımız Bangladeş’e gidiyor. Attığımız adımların yavaş yavaş neticesini alıyoruz. Düzen bozuk olabilir ama bizim buna rıza gösterme zorunluluğumuz yoktur. Biz bu bozuk düzene karşı mücadele edeceğiz. Biz bunun için önce kendimizden başlayarak milletimizi ve Müslümanları bu doğrultuda harekete geçiyoruz. Üstadın seslenişiyle, ‘Duran bu cadde çıkmaz sokak, haykırsam kollarımı makas gibi açarak. Durun bir dünya iniyor tepemizden, çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden’. Biz millet ve ümmet olarak tepemize inen gök kubbeyi görmezden gelemeyiz. Biz milletler olarak üzerimize düşeni yaptığımız zaman insanlık olarak bu sıkıntıları aşacağımıza inanıyorum. Bu adımları attığımız zaman üstadın müjdesine biraz daha yaklaştığımız göreceğiz. Ne diyor Üstad, ‘O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş, birden dağın sırtında, atlılar belirecek. Atlılar Put şehrine gediklerden girecek. Bir şehir ki orada insan ayaküstü leş. Yalnız iman ve fikir ne sevgili ne kardeş. Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek. Bir devrim, evvela devrimi devirecek. Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş, fertler toplum arası kalkacak artık güreş, herkes tek tek sırtına toplumu bindirecek. Gökler iki şak olmuş, haberi bildirecek. Müjdeler olsun size doğdu batmayan güneş’. İşte size müjde, Rabbimin lütfüyle batmayan güneşin doğuşuna inşallah az kaldı.” n İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.