Köy okulunun fedakar öğretmeni

E. ÇAĞLA GENİŞ / ÖZEL HABER

Öğretmenlik tutkusu ne engel tanıyor ne de imkansızlık. Onlar ne Batı dinliyor ne Doğu. Kimi dokundukları öğrencilerin hayatını değiştiriyor, kimi çeşitli projelerle öğrencilerin yeteneklerini keşfederek onları topluma kazandırıyor. 32 yaşındaki Rıdvan Geçtirtmez de Türkiye’deki binlerce fedakar öğretmenden sadece biri. İzmir’in en uzak ilçelerinden biri olan Kiraz’a bağlı Sarısu Köyü’ndeki 51 yıllık virane haldeki ilkokula dört yıl önce atanan sınıf öğretmeni Rıdvan Öğretmen, imkansızlıklara rağmen özverili çalışmalarıyla köy okulunu adeta yeniden inşa etti.

CESUR BİR KÖY ÖĞRETMENİ

Öğretmenliğe 2010 yılında Van’da bir okulda başlayan 32 yaşındaki Rıdvan Öğretmen, bir yıl sonra meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde hafif yaralandı. Görev yaptığı okul kullanılamaz hale gelince Bayındır’da bir okula atandı. Ardından 1 yıl Suruç’ta asker öğretmen olarak görev yaptı ve yeniden Bayındır’a döndü. Zorunlu hizmet görevini tamamlamak için 2014 yılında Kiraz’da Sarısu İlkokuluna atanan Rıdvan Öğretmen, okulu ilk gördüğünde ummadığı bir görüntü ile karşılaştı. Fiziki anlamda eğitime uygun olmayan birleştirilmiş sınıflı köy okulu için kolları sıvayan ve girişimleri sonucu çeşitli kurumlardan destekler alarak okulu adeta yeniden inşa eden Rıdvan Öğretmen, “Öğrencilerin kırsal alandaki dezavantajlarını en aza indirmek, mutlu bir eğitim ortamının yanında mutlu bir hayat sürmelerini çabalıyorum. Yokluktan dert yanmayarak, imkansızlıkların üstesinden gelmeye gayret gösteriyorum” dedi.

“GÖZÜMÜN İÇİNE BAKIYORLARDI”

Çocukluğundan bu yana hep köy öğretmeni olmanın hayalini kurduğunu belirten Rıdvan Öğretmen, Sarısu İlkokulundaki ilk gününü şöyle anlattı: “Her çocuğa sorarlar ‘Ne olmak istersin?’ diye. Ben hep öğretmen olmak isterdim. Hayallerim gerçek oldu. Köye ilk atamam gerçekleştiğinde ‘İşte bu’ dedim. Benim yapacağım iş bu. Sınıfa girdim, kapıyı kapattım. Çocuklar gözümün içine bakıyorlardı. Ne diyeceğimi şaşırdım. Biraz afalladım sonra acemiliğim geçti. Köy sakinleri bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Çok misafirperver insanlar. Her derdimize koşup, bizi yalnız bırakmıyorlar. Buradaki insanlar bu şartlarda yaşıyorlarsa ben neden yaşamayım. Benim onlardan farkım ne diye düşündüm. Şimdiye kadar da bir sorun yaşamadım. Hayatım boyunca burada geçirdiğim zamanı unutmayacağım. Öğrencilerimin de beni iyi hatırlamaları için çalışıyorum.”

HEMEN KOLLARI SIVADI

Bin 100 metre yüksekte bulunan Sarısu Köyü’nün yeşili ve temiz havası ile tam bir doğa harikası olduğunu söyleyen evli ve bir çocuk babası Rıdvan Öğretmen, köye gelir gelmez okulun fiziki yapısını düzeltebilmek için kolları sıvadı. Rıdvan Öğretmen, “Okulda ilk dikkatimi çeken fiziksel olarak birçok eksikliğinin olması, öğrencilerin sosyal ve fiziksel etkinlikler yapabilecekleri bir bahçenin olamamasıydı. Öğrencilerin okulu sevmeleri, iyi bir eğitim alabilmeleri için bu ve benzeri fiziksel sıkıntılarımızı çözmemiz gerekliydi. Hemen Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ile iletişime geçilerek okulun boya ve badana gibi ihtiyaçları giderdim. Ardından belediyelerin destekleri ile içinde oyun parkı olan bir bahçe yapıldı. Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) gibi derneklerle iletişim kurduk. Okulumuza kalorifer tesisatı kurulmasını sağladık. Bu çalışmaların neticesinde okulumuzdaki öğrencilerimiz, sosyal ve fiziksel aktiviteleri gerçekleştirebilecekleri bir ortama kavuşmuş oldu. Okulun bu imkanlarından köydeki diğer çocuklar ve gençler de faydalanma imkanı buldu” diye konuştu.

YAZIN DA KÖYDE KALDI

Okuma yazma konusunda öğrencilerin büyük eksiği olduğunu gören Rıdvan Öğretmen, “Dört sınıf birleştirilmiş bir okuldu. Ayrıca kışları karlı geçtiği için devamsızlık sorunu oluşmaktaydı. Okula ilk geldiğimde özellikle okuma yazma konusunda öğrencilerin çok büyük eksiklerinin olduğunu fark ettim. Bunun üzerine okul çıkışında öğrencilerle ekstra çalışmalar yaptım. Ayrıca yazın köyde kalmaya devam ettiğim için özellikle okuma yazma konusunda eksiği olan öğrencileri haftada bir gün topluyordum. Her öğrencinin seviyesine göre çalışmalar vererek öğrencilerin okuma yazma sorunlarını çözdük. Bu konuda sıkıntısı olmayan öğrencilere de yine yazın, satranç eğitimi verdim. Şu anda öğrencilerimizin hemen hemen hepsi satranç oynamasını biliyorlar. Birleştirilmiş sınıflı bir okul olmamızdan dolayı akran eğitimine önem verdim. Bunun sonucunda da çok iyi dönüşler aldım” ifadelerini kullandı.

YETENEKLERİNİ ORTAYA ÇIKARDI

Öğrencilerin birçoğunun düşük bir özgüvene sahip olduğunu ve kendilerini ifade edemediğini fark eden Rıdvan Öğretmen, “İlk adım olarak 23 Nisan etkinliklerini gerçek bir bayram havasında, tamamen öğrencilerin ortaya koydukları etkinliklerle, bütün köyü toplayarak kutlamaya başladık. Öğrencilere her önemli günde, her törende sorumluluklar verdim. Hangi öğrenci neyi iyi başarabiliyorsa, bu doğrultuda sorumluluklar verdim. İyi şarkı söyleyebilene şarkı söylettim. Tiyatro gösterileri yaptırdım, şiirler okuttum, yarışmalar yaptırdım. Her öğrenciye bir şekilde başarabildiğini, yapabileceğini hissettirdim. Zaman içinde küçük küçük adımlarla birleştirilmiş sınıflı bir köy okulu şartlarında bu anlamda harika öğrenciler yetiştirdik. Bunun yanı sıra her yıl okul olarak öğrencilerde farkındalık yaratabilecek etkinlikler ve geziler de yaptık” dedi.

“YENİ UFUKLARIN AÇILMASINI SAĞLADI”

Öğrenciler ile birlikte yaptıkları aktivitelerden bahseden Rıdvan Öğretmen, şunları söyledi: “İlçemizdeki resmi kurumların hepsini gezdik. Belediye ve hükümet konağındaki birçok birimi ve işleyişlerini birebir görebildiler. Belediye başkanı, kaymakam ve ilçe milli eğitim müdürü gibi amirleri yerinde görüp sorular sordular. Bunun yanı sıra şişme oyun parkı, trambolin gibi eğlence noktalarına gittik. Burada çok güzel vakit geçirdiler. Kızılay ile iş birliği yaparak Kızılay’ı kan vermek için okulumuza getirdik. Köyde, henüz ilkokulda bulunan öğrencilerin gayret ve çabaları ile yüzün üzerinde insan kan vermeye geldi ve tam elli ünite kan verildi. Suludere İlkokulu, Doğancılar İlkokulu gibi okullarla işbirliği yaptık. Okulumuzdaki öğrencilerle bu okuldaki öğrencilerin paylaşımlar yapmalarını sağladık. Bunun yanı sıra Nevvar Salih İşgören Anadolu Lisesi ile kardeş okul olduk. Lise öğrencileri okulumuzu ziyaret edip öğrencilerimizle birlikte etkinlikler yaptılar. ASKON gibi derneklerle iletişim kurduk. Okulumuza kalorifer kurulmasını sağlamış olmamız bir yana bu dernekteki çalışılanların, hatta iş adamlarının öğrencilerimizi ziyaret etmeleri, birebir öğrencilerimizle sohbet etmeleri, öğrencilerimizin sorularını cevaplamaları, ebetteki öğrencilerimizde yeni ufukların açılmasını sağladı.”

“MUTLULUK BAĞIMLILIK YAPIYOR”

“Çocukların gözlerindeki mutluluk bağımlılık yapıyor” diyen Rıdvan Öğretmen, okulda geçen 4 yılını şöyle özetledi: “Mesleğe başladığım ilk gün aklıma koymuştum; ‘Her zaman önceliğim okulum ve öğrencilerim olacak diye. Yaptığım her şeyi severek yapıyorum; sadece kendi köyüme değil, elimden geldiğince başka köylere de hizmet etmek benim öğretmenlik anlayışım. Arkama dönüp baktığımda anlamlı ve dolu dolu 4 yıl geçirdiğimi düşünüyorum. Yaptıklarımızın yanında yapamadıklarımız ve bahsetmediklerim de elbette var. Şunu da özellikle belirtmeliyim ki, okulumuzdaki öğrencilerim ve benim adıma bu güzel ve anlamlı 4 yılı geçirmemde; köylülerimizin, ilçe milli eğitim müdürlüğümüzün ve diğer bütün kurum ve kişilerin katkıları ile birlikte özellikle köyde lojmanda kalmış olmamın etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. Yaptıklarımızın hala az olduğunu, yapabileceğimiz daha çok şeylerin olduğunu da ifade etmek isterim.”