TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hepatit C’yi tanıyor muyuz?

Dünya üzerinde yaklaşık 200 milyon insanı etkilediği tahmin edilen, Hepatit C hakkında bilgiler veren Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Mustafa Torun, hastalığı ciddiye almamız gerektiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 24.09.2017 07:49
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Hepatit C’yi tanıyor muyuz?

YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER

Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Mustafa Torun, Hepatit C hastalığı hakkında bilgilendirerek, uyarılarda bulundu. Hepatit C Virüs (HCV) enfeksiyonu sonucunda meydana gelen bir karaciğer hastalığıdır. Hastalık, bir kaç hafta sürebilen hafif bir formdan hayat boyu süren ciddi hastalığa kadar değişen hastalıklara yol açabilir. HCV genellikle kan yoluyla bulaşır. Hepatit C akut veya kronik olabilir. Akut Hepatit C mikroorganizma vücuda girdikten sonraki 6 ay içinde olan kısa süreli bir hastalıktır. Kişilerin çoğunda (yüzde 75-85) akut Hepatit C enfeksiyonu kronik Hepatit C enfeksiyonuna dönüşür. Kronik Hepatit C hayat boyu devam edebilen, ciddi sağlık sorunlarına (siroz, karaciğer kanseri) ve hatta ölüme yol açabilen bir hastalıktır. Hepatit C için aşı bulunmamaktadır. Hepatit-C virüsünün Türkiye’de yaklaşık; yüzde1-2 civarında yani ortalama bir milyon kişi de olduğunu söyleyen Mustafa Torun,“Tedavisi son derece pahalı olup, devamlı izlemi ve masraflı tetkikleri ile insanı canından bezdiren bu hastalığı gündeme getirmemiz, bir kişiyi bile kazanmamı ilkesi doğrultusunda, anlamsız, akılsız, bilim dışı siyasi çekişme içinde mesafe kaybettirilen ülkemizde, son derece önemlidir” diyerek hastalığın ülkemizdeki durumunu gözler önüne koydu.

BULAŞMA YOLLARINA DİKKAT

Hastalık hakkında genel bilgiler veren Mustafa Torun, “Hepatit-C virüsü ile oluşan, birincil olarak karaciğeri tutan, viral bir enfeksiyon hastalığıdır.Sadece VHC’ ye yönelik antiviral tedaviyle mümkün olabilir. Kronikleşmeye yol açar mı derseniz, evet, yüzde 85 oranında kronikleşir. Çok yüksek bir orandır. Kronik(süreğen) VHC tedavi edilmez ise yaklaşık üçte biri siroza, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine ve ölüme yol açabilir. Bu süre ortalama 20-30 yıldır” diye konuştu. Hastalığın bulaşma yollarına da değinen Torun, “Kan ve kan ürünleri ile temas (sağlıklı olmayan koşullarda yapılan kan nakilleri, akupunktur, dövme, manikür, pedikür, sünnet, diş müdahaleleri, cerrahi işlemler, traş, enjeksiyonlar vb. gibi durumlarda bulaşabilir. Daha sonra cinsel yolla da olabilir ama cinsel yolla bulaşması nadirdir aslında, çok eşlilik gibi bir durum varsa oran yükselebilir. Anneden çocuğa da(VHC’li gebe anneden, doğum sırasında çocuğa geçebilir ama bunun oranı da düşüktür” dedi.

PEKİ YA BELİRTİLERİ

Akut (Yeni başlayan) Hepatit-C’nin bulgularının grip ile aynı belirtiler gösterebileceğini vurgulayan, Mustafa Torun, “Genellikle de bulgu vermeyip, sessiz seyreder.Viral Hepatit C’yi anlamak içinhastaya ANTİHCV denen basit bir testle tanı koyabiliriz. Bu test pozitif çıkarsa; hastaya durumu izah ederek, hasta hakları çerçevesinde, onu rencide etmeden, doğrulama için,virüs sayımını da gösteren HCVRNA testi dediğimiz bir test daha yapılır.Hasta VHC virüsü ile karşılaşmış demektir.ANTİ HCV pozitifHCVRNA negatif ise, bu ne anlama gelir? Çünkü bu durumla karşılaşabiliriz. Bu durum hastanın Hepatit-C virüsünü yendiğini veya testte hata olabileceğini gösterir. HCVRNA pozitif çıkmış ise olguyu Viral Hepatit C olarak değerlendirmeye almak gerekir” diye konuştu. Viral Hepatit C’nin bulgu vermediğine de değinen Torun, “Genellikle bulgu vermediğini gözlemliyoruz. Bulgular başlayınca hastalık ilerlemiş olarak düşünülür” diyerek önemli bir noktaya tepki çekti.

DOKTORA NASIL BAŞVURULMALI

Hastalığın çok dikkat edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Mustafa Torun, “Genellikle hastaneye başka şikayetle başvurup, yapılan tetkiklerinde ANTİ HCV pozitifse, yakınında veya komşusunda Anti HCV saptanmış ise, evlilik öncesi, işe girmede, yurdışına çıkışta veya kan bağışı sırasında istenen testlerde Anti HCV pozitif saptanırsa kişi ilgili uzmana (Enfeksiyon Hastalıkları veya Gastroenteroloji) başvurur veya yönlendirilirler.Viral Hepatit C, Küçükbir RNA virüsüdür. Hepatit-B virüsünden daha zor bulaşır. Kuruluğa, sıcaklığa, güneş ışığına, dezenfektanlara fazla dayanıklı değildir. Bu hastalığın dikkat edilmesi gereken bir başka özelliği daha vardır. Virüsün sahip olduğu alt tipler vardır. Bunlara genotip denir. Birden altıya kadar sınıflandırdığımız genotipleri var.Bu genotipleri tanımlamak de hastalığın tedavisi için oldukça önemlidir. Örneğin Genotip 1 dediğimiz şeyTürkiye’de yüzde95 oranında etkilidir. Bu tipin tedavisi 6 aydan 3 yıla sürebilir. Dediğimiz gibi tedaviye başlamadan tip ayrımını yapmak gerekir. Tip tayini yapmakla tedavi süresini saptamış oluruz. Ayrıca SGK tedavi bedelini öderken Genotipini istemektedir” dedi.

TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR?

Tıp’ın çok ilerlediğini de sözlerine ekleyen Mustafa Torun hastalığın tedavisi hakkında, “Eskiden haftada 3 kez yapılan, şimdi ise haftada bir kere uygulanan İnterferon denen iğne ve Ribavirin denen hapın birlikte kullanımı ile yapılmaktadır. Ayrıca hastanın ağır işlerde çalışmaması, alkol ve sigaranın yasak olduğu dengeli bir karaciğer koruma diyeti, Hepatit-B enfeksiyonu yoksa hepatit-B aşısı yaptırmak gerekir. Tek başına iğne tedavisi yapıldığını da görüyoruz. Bazı durumlarda yapılabilir (böbrek hastaları gibi), etkisi ikili tedaviden düşüktür. Hastalığın tedavisinde İnterferon dediğimiz tedavi şekline de değinmek istiyorum. Bu tedavi haftada bir kez cilt altına iğne şeklinde yapılır. Bir çeşit iğne tedavisidir. Süresi genotip 1 için bir yıl, genotip 2 ve 3 için altı aydır. İlk 3 ayda tedaviye yanıt ölçütleri oluşmamışsa tedavi kesilir. Burada bir şeye daha değinmek istiyorum. Klinik ve Laboratuar ölçütlerine göre düzelmeye bakılır. Hasta 3 ayda bir HCVRNA testi başta olmak üzere, diğer testleri yapılmak üzere kontrole çağrılır. 6.ayın sonunda düzelme sağlanmışsa (HCVRNA negatifliği) izleme bırakılır.Bir yıllık tedavi bitiminde HCVRNA testi negatiften, 3 ay sonra pozitife dönüşürse ne yapılır diye soracak olursanız.Yineleyen Viral Hepatit C kabul edilir. Günümüzde yeni çıkan iki ilaç (proteaz inhibitörleri) daha önce verilen iki ilaca (interferon iğnesi ve ribavirin) eklenerek üçlü tedavi denenebilir, başarı şansı bu ilaçlarla oldukça iyidir. Bu tedavi şekli de son derece pahalıdır. Çünkü bir yıllık tedavini maliyeti, hastanın iş ve güç kaybını ve diğer kayıpları da düşünürsek, ikili tedavi maiyeti 10 bin doların çok üzerindedir. Ayrıca tedavide kullanılan ilaçlar yurt dışından ithal ediliyor” diye konuştu.

KORUNABİLİYOR MUYUZ?

Tedavinin yan etkileri hakkında da bilgiler vermeyi ihmal etmeyen Mustafa Torun, “Özellikle iğne (İnterferon) tedavisi sırasında hastaların bir kısmı tedaviyi istemeden de olsa kesebilirler. Yan etkileri; halsizlik, yorgunluk, kırgınlık, iştahsızlık, ateş, kilo kaybı, eklem ağrıları, saç dökülmesi, psikolojik sorunlar, depresyon, intihar eğilimi gözlenebilir. Tedaviye başlamadan önce; güvene dayalı iyi bir hekim hasta ilişkisi kurmak gerekir. Hastanın tedaviye uyumu son derece önemlidir. Yeni tedavi çeşitleri de vardır. Hatta son 1-2 yıl içinde proteaz inhibitörü diye adlandırılan ilaçlar kullanım onayı almıştır. Ülkemizde bu ilaçlar üçlü tedavi olarak sadece ikili tedaviye cevap vermeyen hastalarda kullanılmaktadır. Bu alanda daha başka yeni ilaçlar da geliştirilmektedir, hatta iğnesiz tedaviler gündeme gelmiştir. Bu konuda en önemli nokta ise bu hastalıktan korunabiliyor muyuz sorusu. Hastaların genelde en çok sorduğu soru budur. Maalesef sağlıkta” Küresel Anamalcı Sistemin” emrettiği şekilde, sağlığı alınır satılır bir meta olarak sunarsak, olacağı budur. 224 sayılı sağlığın sosyalizasyonu yasasını günümüz koşullarında tekrar yapılandırıp, koruyucu hekimliği ön plana alırsak; bu hastalıkta da (çok para ödediğimiz ve ancak yüzde 50 civarında, hemde uzun bir sürede tedavi ettiğimiz) mesafe almış oluruz. Korunma yollarının temeli halkın eğitimi, bilinçlendirilmesi, farkındalık yaratmaktır, Kan ve kan ürünleri ile bulaşma yolu en önemli olduğu için, bunların sıkı denetimi olmalıdır. Ayrıca uyuşturucu kullanımını engellemek ve hastanelerde temizlik ve sterilizasyon-dezenfeksiyonu en iyi şekilde uygulamak önemlidir” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.