TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayvancılığın derdi: Buzağı ölümleri

Türkiye’de hayvancılık sektörünün en büyük sorunlarından biri olan buzağı ölümleri sektörü tehdit ediyor. Buzağı ölüm oranının düşürülmesi durumunda et ithalatı da sonlanabilir

Haber Giriş Tarihi: 16.05.2018 11:29
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Hayvancılığın derdi: Buzağı ölümleri

KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER

Türkiye’de, yılda ortalama 4. 5 milyon buzağı doğarken bu buzağıların yüzde 15’i çeşitli sebeplerden dolayı ölüyor. Buzağı ölüm oranının yüksek olması büyükbaş hayvancılığını tehdit ederken, üretimin de yetersiz olduğu için ithalat et alınmasına da neden oluyor. Buzağı ölüm oranının düşürülmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından bir takım çalışmalar yapılıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın hedefi ise ilk etapta yüzde 15 olan buzağı ölüm oranını yüzde 5’e indirmek ve 500 bin buzağıyı ekonomiye kazandırmak. İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir ise buzağı ölümlerinin nedenlerini, bu ölümlerin önüne geçilmesi için yapılması gereken çalışmaları ve hayvancılık sektörüne sağlayacağı katkıları anlattı.

3 AŞAMADA ÖLÜMLER OLUYOR

Buzağı ölümlerinin sebeplerini anlatan İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir, “Buzağı ölümlerinden bahsederken doğum öncesi, doğum sırasındaki ve sonrası kayıplar olduğuna dikkat çekmek gerekir. Gebe hayvanlarda doğum öncesi kayıplarda; erken embriyonik ölüm ya da yavru atma şekillenebilir. Doğum sırasında; ölü doğum, güç doğum sırasındaki kayıplardan kaynaklanmaktadır. Doğumu takip eden kayıplar arasında; Koliseptisemi, enterotoksemi, besleme hatalarına bağlı ishaller, kriptosporidiosis, koksidiosis, viral enteritler vb. enfeksiyöz hastalıklara bağlı gelişen ishaller, sütten kesme dönemi stresi ve enzootic pneumoni, mikoplazma enfeksiyonları, benzeri sebeplerle oluşan pneumoniler sayılabilir. Bunları sınıflandıracak olursak; bir kısmı yetersiz koruyucu hekimlik, aşılama faaliyetleri nedeni ile, bir kısmı temizlik, hijyen temelinde bakım koşullarının uygun olmamasından, bir kısmı yanlış suni tohumlama uygulamalarından dolayıdır” diye konuştu.

YAPILMASI GEREKENLER

Buzağı ölümlerinin sayısını en aza indirmek ve bu ölümlerin önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri anlatan Özdemir, “Buzağıların ortam koşulları uygun ayrı bir yerde barındırılması gerekiyor. Kuru, temiz, havalandırmalı ortam olması lazım. Annenin doğuma 1 ay kala aşılanması gerekiyor. Doğum anında göbek kordonunun iyotlu bir solüsyon ile iyice silinmesi dikkat edilmeli. Ağız sütünün en kısa zamanda ve doğru miktarda buzağıya içirilmesi gerekiyor. Buzağı doğar doğmaz kas içi veya deri altına hazır koruyucu antiserum yapılması en önemli önlemlerdir. Bu aşamalar için veteriner hekimlere de, yetiştiricilere de, fakültelerimizdeki hocalarımıza da ve elbette Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına da görevler düşüyor” dedi.

SAĞLIKLI BUZAĞILAR

Buzağı ölümlerinin önüne geçilmesi ile hayvancılık sektörüne önemli bir katkı sağlanacağına dikkat çeken Gökhan Özdemir, şöyle konuştu: “Buzağı demek; sağlıklı büyüdüğü taktirde dana demek, düve demek, damızlık demek, sağmal ya da etçi inek demek, et demek, süt demek yeni buzağılar demek. Anası olmayanın danası olmadığı gibi sağlıklı buzağı olmazsa sağlıklı dana olmaz, dana olmazsa onlardan ana da olmaz. Hayvancılıkta ithalat politikası üretmek yerine alt yapıyı güçlendirmek de gerekir. Çiftliklerin altyapılarında yetiştirilmesi gereken de sağlıklı buzağılardır. Sağlıklı buzağılar hayvancılık sektörünün altyapısıdır.”

HAYVANCILIKTA EN BÜYÜK SORUN

Buzağı ölümlerinin hayvancılıkla uğraşanların büyük bir sorunu olduğunu vurgulayan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Ceyhan Yücelmiş ise, “Bu aynı zamanda devletin bir sorunu. Devletimizin bu soruna bir el atması lazım. İl tarım müdürlükleri, sağlık müdürlükleri, veteriner müdürlükleri buzağı ölümleri ile ilgili bir çalışma yapsın. İthal etin durması için her şeyin iyi analiz yapılması lazım. Ölüm oranlarını yüzde 10 azaltmak demek 1 milyonda 100 bin buzağı anlamına geliyor. Bu rakam az değil. Keşke bu oranı gerçekleştirebilseler. Devletimiz bu sorunun üzerine gidecek. Buzağı ölümleri ile elimizdeki hayvanı kaybediyoruz” dedi.

EĞİTİM VURGUSU

Hayvancılıkla uğraşan insanlara eğitim verilmesi gerektiğini söyleyen Yücelmiş, “Hayvancılığımızın bilinçli yapılabilir olması buzağı ölümlerin azaltılması demek. Çiftçimizin de, hayvancılık ile uğraşan birçok vatandaşımızın da birçok şeyden haberi yok. Çiftçimizi, vatandaşımızı bilgilendirmek lazım, onlara verilecek olan ilaçları temin etmek gerekiyor. Bu durumların hepsi eğitimden geçiyor. Hayvancılıkla uğraşan insanları eğitim vermek gerekiyor. Tarımda, hayvancılıkta her şeyden eğitim gerekiyor. Hangi pilot bölgelerde kimler hayvancılık ile uğraşıyor onlarla ilgili bir çalışma yapılmalı. Biz istiyoruz ki ülkemizin sıkıntılar görmesin. Bizler bunlarla ilgili birçok rapor yazdık. 81 milyon nüfusa ulaşmış ülke hala daha havyan ithal eder durumda. Hayvancılık yapılacak topraklarımız, meralarımız her şeyimiz var” diye konuştu.

“ÖLÜMLER DURURSA İTHALATTA DURUR”

Buzağı ölümlerinin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Bülent Arman da, “Buzağı ölümlerinin önüne geçilmesi çok önemli. Bakanlığında buzağı ölümlerinin önlenmesi ile ilgili çok iyi çalışması var. Ciddi ve doğru bir çalışma yapılıyor. Buzağı ölüm oranlarının düşürülmesi uzun vadede bu ölümlerin durdurulması ile et ithalatının önüne geçeriz. Hayvancılığımıza da önemli bir katkı koyar. Bakanlığın yaptığı çalışmaların olumlu neticelerini alabilirsek uzun vadede ithalat ile ilgili sıkıntıları bitirebilir” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.