TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayat sanattan öğrenir

Tiyatro Viya Genel Sanat Yönetmeni Günay Toprak, insanlara tiyatro sevgisi kazandırabilmek için uzun soluklu çalışmalar yapılması gerektiğini belirterek, hayatın sanattan öğrenilebileceğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 16.08.2017 07:23
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Hayat sanattan öğrenir

NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

Tiyatro Viya-Kentin Oyuncuları’nın ardında 16 yıllık bir geçmiş ve birikim söz konusu. Massively Multiplayer Online (MMO) oyunlarıyla kentin oyuncularıolarak sokakta tiyatro uygulamaları ile bütün kenti tanımış olan ekip aynı zamanda bu süreç içinde halkla diyalog kurmayı da başarıyor. Ekip hayatın sanattan öğrenilebileceği bilinci içinde hareket ederken, aynı zamanda içinde tiyatro sevgisi olan nesiller yetiştirmek için yoğun bir çaba sarf ediyor.

16 yıllık geçmişleri içinde, Aristophanes’in ‘Barış’ı, L. Pirandello’nun “Küp”ü ve Alfred Jarry’nin ‘Übü’sü gibi ünlü oyunlarında rol aldıklarını açıklayan Tiyatro Viya Genel Sanat Yönetmeni Günay Toprak, “2013-14 sezonunda, yeni oyunlar ve yeni buluşmalara hazırlandık. Hakan Bintepe’nin yazdığı ‘Tulumbacılar-İzmir, Bir Yangın ve On Paralık Bir Aşk’ oyununun kentin tiyatrosu olma yolunda olması önemli bir aşama bizim için. İzmirli bir tiyatro olarak ‘Tulumbacılar-İzmir, Bir Yangın ve On Paralık Bir Aşk’ oyunuyla, binlerce yıllık geçmişe sahip İzmir’in tarihinden bir dönemi mercek altına aldık. 1870’lerin İzmir’i üzerine oynanan oyunları ve çıkarılan yangınları gördük” dedi.

ADAM ADAMDIR

Tulumbacılar-İzmir, Bir Yangın ve On Paralık Bir Aşk adlı oyunları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2014 yılında Tarihe Saygı ve Kent Kültürüne Katkı Ödülü aldıklarını açıklayan Toprak, “Bugüne kadar Bertolt Brecht’in ‘Adam Adamdır’ı, Hakan Bintepe’nin ‘Karagöz’ün Seçmenliği’, ‘Ali Veli Oyunu’, ‘Eğer Bir Gün Azrail Bir Aşk Şarkısı Çalarsa’ Dario Fo’nun ‘Japon Kuklası’, Brecht klasiği olan ‘Puntila Ağa ve Uşağı Matti’, F.G. Lorca’nın ‘Don Cristobita ile Dona Rosita’nın Acıklı Güldürüsü’ oyunları kentin yeni ve eski sahiplerine oynadığımız oyunlar oldu. Ayrıca 2016-2017 tiyatro sezonunda ‘Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu’ ile ortak bir çalışma olarak sahnelediğimiz ‘Ay! Carmela’ adlı oyunu, yeni sezonda da gerek İzmir’de gerekse Ankara ve İstanbul’da sahnelemeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

DELİ KADIN HİKAYELERİ

2015-16 tiyatro sezonunda repertuarlarına aldıkları ve İzmir’de düzenli olarak sahnelemeye devam ettikleri Mine Söğüt’ün ‘Deli Kadın Hikayeleri’ adlı oyunu Ankara ve İstanbul’da turneye çıkarak sahnelediklerini söyleyen Toprak, “Bu oyun günümüzde önemli bir sosyal sorun haline gelmiş olan kadına yönelik şiddet ve cinsel istismara dikkat çekmek, duyarlılığı arttırmak amacıyla repertuarımıza alındı. Bu sorunu, neden sonuç ilişkisini sorgulama temelinde, kitabındaki 21 hikayenin altısını alarak sahnelemekteyiz. Bir kentin tiyatrosu olmak, sadece istemek ve iddia etmek ile mümkün olmuyor. Zamanın içinde toplumsal olanı kavrayıp yeni anlatımlarla estetize ettiğinizde, kentliyle sürekli bir buluşmanın odak noktası haline geldiğinizde ve kentsel alanda giderek genişleyen dinamik bir alan yarattığınızda Kentin Tiyatrosundan söz etmeye başlayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

TİYATROYA İLGİ AZ

Düzenli sahnelemeler ile kentlinin belleğinde yer etmenin kuruluş amaçları olduğunu belirten Toprak, şunları söyledi: “Kentte felsefi ve estetik bir alan yaratmaktayız. Tiyatroya ilgim ilkokul dönemlerinde başladı ve okul hayatım boyunca devam etti. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü Lisans, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Ana Sanat Dalı Tiyatro Yüksek Lisans programlarını bitirdim. Türkiye’de ve İzmir’de tiyatroya olan ilgi 1960-70 yıllarına oranla azaldı çünkü bunun pek çok siyasi-ekonomik ve sosyal nedeni var. Aslında İzmir’de eskisine nazaran daha çok amatör-profesyonel tiyatro bulunmasına rağmen toplumun tiyatroya ilgisi azalmıştır. Yani başka bir deyişle İzmir’de tiyatro izleyicisinden çok tiyatro yapan kişi (Amatör) sayısı artmıştır.”

BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞANIYOR

Eskiden İzmir’de, İstanbul ve Ankara’dan gelen toplulukları izleyen blok seyirciler bulunduğunu ifade eden Toprak, “Şimdi ise yeni seyirci, ağırlıklı olarak gençler ve kadınlardan oluşmakta ve yine onlar da İstanbul ve Ankara’dan gelen, televizyonda ünlenmiş olan oyuncuları canlı izleme isteği ile tiyatroya gitmektedir. Buna itirazımız yok tabi. İzmir’deki profesyonel tiyatroların yeterince olmaması veya düzenli oyun sahneleyememeleri seyircinin ilgisini bu tür oyunlara yöneltmesine neden olmaktadır. Ancak son 10 yılda eğitimli yeni bir kuşak İzmir’de tiyatro kurmakta ve düzenli oyun sahnelemeye çalışmaktadır. Pek çok zorlukla bunu sürdürüyorlar. Bu çabalar karşılığını bulacak düşüncesindeyim. Seyirci hazırda beklemiyor çünkü. Seyircinin düzenli sahnelenen estetik değeri yüksek çalışmalarla yaratılacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

TULUMBACILAR

Toprak, repertuarlarına aldıkları ve sahneledikleri oyunlarda daha çok toplumun genelini ilgilendiren konu ve temalara yer verdiklerini belirterek, “Örneğin 2013-14 sezonunda, Hakan Bintepe’nin yazdığı ‘Tulumbacılar – İzmir, Bir Yangın ve On Paralık Bir Aşk’ oyununun kentin tiyatrosu olma yolunda önemli bir aşama bizim için. İzmirli bir tiyatro olarak ‘Tulumbacılar-İzmir, Bir Yangın ve On Paralık Bir Aşk’ oyunuyla, binlerce yıllık geçmişe sahip İzmir’in tarihinden bir dönemi mercek altına aldık. Bugüne selam durarak, 1870’lerin İzmir’i üzerine oynanan oyunları ve çıkarılan yangınları gördük. Uluslararası sermayenin ve para babalarının İzmir üzerine oynadığı oyunlara direnen bir avuç yürekli insanı gördük” dedi.

BİR BAŞKALDIRI HİKAYESİ

Mine Söğüt’ün ‘Deli Kadın Hikayeleri’ adlı oyunu günümüzde önemli bir sosyal sorun haline gelmiş olan kadına yönelik şiddet ve cinsel istismara dikkat çekmek amacıyla hazırladıklarını belirten Toprak, “Bu oyunu duyarlılığı arttırmak amacıyla repertuarımıza aldık. Bu sorunu neden sonuç ilişkisini sorgulama temelinde yorumladık ve sahneliyoruz. ‘Öteki Beriki Tiyatro Topluluğu’ ve ‘Tiyatro Viya’ ortak yapımı olan ‘Ay, Carmela’ adlı oyunumuz ise ‘Özgürlük Savaşı’ olarak tarihe geçen İspanya iç savaşında yaşanmış bir olayı anlatıyor. Sivil direnişe karşı, Hitler ve Mussolini destekli Faşist Franko birliklerinin, İspanyanın Belçite kentinin işgalini kutlamak için ‘Cumhuriyetçi’ tutsakları da aşağılayan bir gecede yaşananları anlatmakta. Oyun savaşın yarattığı vahşete, kadınların başkaldırısını anlatır” açıklamasını yaptı.

TİYATRO SEVGİSİ OLUŞTURMA

Anne babaların çocuklarına tiyatro sevgisi kazandırabilmek için uzun soluklu çalışmalar yapması gerektiğini belirten Toprak, şu ifadeleri kullandı: “Seyirci yaratılır ve bu da uzun soluklu çalışmalar ile mümkündür. Yani en az bir kuşak sürdürülmesi gereken kültürel eylemler gerekir. Anne-baba çocuğunu ısrarla tiyatroya götürecek ki, büyüyüp anne-baba olan çocuk da kendi çocuğunu götürsün. Kitle kültürü oluşturmak kesintisiz, düzenli bütün toplumu kapsayıcı etkinlikler ile mümkündür. Özellikle çocuklara yönelik yapılacak etkinlikler onların yetişkin oluncaya kadar ki süreç boyunca devam edebilmelidir. Bu bakış açısı ile nitelikli sanatsal çalışmaları öncelikli olarak çocuklara özellikle İzmirli sanatçıların ulaştırılması gerekiyor. Bu çalışmalar düzenli olarak tekrarlanmalı ki böylelikle kent ve kentlinin belleğinde oluşacak kalıcı izler gelecek kuşaklara da taşınabilsin.”

YURTDIŞINDA TİYATRO

Kalıcı bir tiyatro sevgisi oluşturabilmek için devlete ve yerel yönetimlere büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Toprak, “Devlet ve yerel yönetimler tiyatro sanatına önem vermeli, tiyatrolara çeşitli düzeyde destekleri sağlamalı ve işbirliklerini geliştirmelidir. Türkiye ile diğer gelişmiş ülkelerde yapılan tiyatro etkinlikleri arasındaki farkı uluslararası pek çok tiyatro çalışmasına katıldığım için net olarak gözlemleyebildim. Seyirci kayıpları ile ilgili benzer sorunlar bulunmasına rağmen, kasaba düzeyinde bile halkın sürekli gittiği 100-200 yıllık tiyatrolar bulunmakta ve kentin vazgeçilmez kültürel kurumları olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Tiyatro destekleri için ayrılan bütçeler ve mekanizmalar daha çok ve çeşitlidir. Sanatsal fonlar ve kurumlar arası işbirliği ile tiyatro sanatı daha geniş kitleler ile buluşabilmektedir” dedi.

ULUSLARASI PROJELER

Bugüne kadar oynamak istediği ancak oynamadığı çok iyi yerli ve yabancı oyunlar bulunduğunu açıklayan Toprak, bugüne kadar gerçekleştirdiği uluslararası çalışmaları şu şekilde açıkladı: “Temmuz 2008-2010 yılları arasında Avrupa Birliği Türkiye arasında Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi Hibe Planı kapsamında ‘TR0604.01-04/045 Burada Yabancı Olmak İstemiyorum’ projesi gerçekleştirildi. Kısa Film Atölyesi Grup lideri-Eğitmen olarak 2009 İzmir-Detmold-Almanya, yine aynı yıl Zebra Grup- ‘Get your own Pictures’, Uluslararası Tiyatro Festivali Gözlemciliği Detmold- Almanya projelerine katıldım. 7 kez Ankara’da yapılan ‘Drama Sempozyumunun’ ilk kez İzmir’de yapılması nedeniyle de tüm organizasyonun koordinatörlüğü gerçekleştirme fırsatı buldum.”

HAYAT SANATTAN ÖĞRENİR

Bu yıl dördüncüsü yapılacak olan Mehmet Ulusoy Sokakta Tiyatro Şenliği’nin kentin kültürel imkanlarından faydalanamayan bölgelerine ve mahallelerine götürme fikri ile kurgulandığını açıklayan Toprak, “2006 yılında ilki gerçekleştirilen şenlik fikrinin sahiplerinden ve organizasyon komitesi üyelerinden biri olmanın onurunu yaşıyorum. 2010 yılının Mayıs ayında gerçekleştirilen Europisches Strassen Theatre Festival, AB Proje Koordinatörlüğü, 2011-2012 yılları arasında İse Merkezi Finans ve İhale Birimi ve Kültür Bakanlığı Sivil Toplum Hizmeti AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog Kültür ve Sanat Bileşeni (ICD-CA) Hibe Programı tarafından desteklenen ‘Hayat Sanattan Öğrenir’ isimli projede gerçekleştirdiğimiz projeler arasında yer alıyor.

KUTU

GÜNAY TOPRAK KİMDİR?

ANKARA DEVLET TİYATROSU 1989 – 1990

Oyunculuk “Aşkımız Aksaray’ın En büyük Yangını” Güngör Dilmen

A.Ü. DİL TARİH TİYATRO BÖLÜMÜ 1990 - 1991

Yönetmenlik “Küp Hamit” Güngör Dilmen

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ        1992- 1994

Tiyatro Eğitmeni

TİYATRO ARENA 1994 – 1996

Yönetmenlik, Oyunculuk

ÖZEL TİYATROLAR 1997 – 2003

Yönetmenlik, Oyunculuk, Yazarlık, Drama Çalışmaları

OLUŞUM DRAMA ENSTİTÜSÜ 2003 – 2008

İzmir Şube Koordinatörü

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ 2005

Yönetmenlik “Antigone” Sophokles

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI 2006

Yönetmenlik “Düdüklüde Kıymalı Bamya” Mehmet Baydur

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.