TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Etik özgürlükle bağlantılı

Prof.Dr. Mehmet Türkeri “insan insanın kurdudur” anlayışının günümüzde geçerliliğini yavaş yavaş yitirmeye başladığını ve her alanın bir etiği çıktığını söyledi. Türkeri, buna rağmen etik anlamında insanlık olarak daha fazla yol almamız gerektiğini vurguladı

Haber Giriş Tarihi: 19.02.2017 08:01
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Etik özgürlükle bağlantılı

TANER UYANIKER - ÖZEL HABER

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof.Dr. Mehmet Türkeri ile “etik” üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Etiğin tarihsel gelişimini de ele aldığımız sohbetimizde günümüzde etiğin durumunu masaya yatırdık. Etikte özellikle iş alanında ilkelerin belirlendiği ve etik üzerine daha hassaslaşıldığını belirten Türkeri, etiğin toplumda kabul edilebilirliği için ise daha zamanın olduğu söyledi. Türkeri ile sohbetimize “ahlak” ve “etik” kavramları arasındaki ilişkiden bahsederek başladık.

Etik ile ahlak arasında yakınlığa değinen Türkeri, etiğin diğer adının ahlak felsefesi olduğunu söyledi. Türkeri, “Felsefenin sistematik alanları var. Felsefenin bilgiyle ilgilenen alanı, epistemolojidir. Sanat ile ilgilenen alanı estetiktir. Felsefenin ahlak alanıyla ilgilenen alt dalı da etiktir. Etik eşittir ahlak değil, bu aynı zamanda etik ahlaktan da tam bağımsız demek de değil. Etik; iyi, kötü, değer dediğimiz ve bizim ahlaki alan dediğimiz şeyi sorgulayan bunu temellendiren, ilkelere dayandıran ve bunun tutarlılığını soruşturan bir disiplindir. Mesleklerde etiği de baktığımızda örneğin iyi gazeteci etiği nedir? Orada iyiye baktığımızda sıradan bir şey olarak görüyoruz öyle değil. İyi de bir ahlakın ürünüdür. Onun üzerine biz konuştuğumuzda tartıştığımızda etikten söz etmiş oluruz. Burada genel olarak kavramını duyarız. Davranışı yöneten ilkeler seti olarak tanımını duyarız etiğin. Şöyle düşünelim; hukuki kurallarda ilkelerde var değil mi? Meslek ilkeleri vesaire diğer ilkelerde var. Bu ilkeleri etik yapan ne? Etik dediğimiz hemen etik olmuyor. Bazı şartları var. İyiyi ortaya çıkarması lazım. Kötüyü de engellemesi gerekir. Kötü değerini amaçlamaması gerekir” dedi.

İLKE FEDA EDİLEMEZ

Etiğin özgürlük ile sıkı bir bağlantısı olduğunun altını çizen Türkeri, “Etik, o yüzden özgürlüğü temel alır. Özgürlüğün olması gerekir. Özgürlüğün olmadığı yerde değer üretilemez onu bilmemiz gerekir. Özgür değilseniz ürettiğiniz şeyin bir anlamı olur mu?  Zoraki yapıyorsun. Seni zorlayarak birisi bir şey yaptırıyor. Değerinin olması için bir insiyatifimizin olması gerekir. Bu alandır etiğin önem verdiği alan. Meslek etikleriyle bu diğer alanlara yansır. Bir tür bütünleşir diyelim. Gündelik meslek hayatlarımız var. Hem o açıdan bakalım hem meslek etikleri açısından bakalım. İyi nedir ilkesi üzerinde duruyorsak burada ilke nedir? Bir kere yaptım bitti olmasın. Kar amacıyla yaptı olmasın. İlke feda edilemez. Ben o zaman tüccarım ticaretin kendine has ilkeleri var deyip iyiyi ortaya çıkarma değerini hiçe sayarsam burada etik olmuş olur mu? İşte o da iş etiği alanına girer. Aynı şey siyaset içinde geçerlidir. Ben dürüstlüğü severim o iyidir ama siyaset konu dışıdır. Burada etiğin yeri yoktur. Söz verirsin tutmazsın mesela bu politikanın kullandığı argümandır. Dürüstlük değeri iyi bir değerdir. Bunun doğru olduğunu biliyorsun ama iyi bir siyasetçi, onu oraya götüren olması gerekirken tersini savunan birileri olduğunu düşün. Bu tüm dünyada da böyle. Etiğin siyasetle alakası olmadığını savunan yazılar var. Sonra sonra siyaset etiği çıkmaya başladı. Dünyadan bize yansıyor. Bunları yok eden bir görüş vardı modern dünyada” diye konuştu.

İŞ ALANI ETİKTE BİR ADIM ÖNDE

Benciliğin aslolduğunu gelişme hırsla, açgözlülükle olur diyen bir anlayış geldiğini bununda Thomas Hobbes “İnsan insanın kurdudur” anlayışıyla bağdaştığını belirten Türkeri, ‘Ben kendi varlığım adına seni dikkate almadan mücadele ediyorum. Başarılı olmak için ahlak değer, etik hiçbir şeyi umursamıyorum’ denilen bir dönem geçirdiğimizi söyledi. Bu dönemden sonra her alanın bir etiğinin çıktığını ve bunun yanlışlığının görüldüğünü söyleyen Türkeri, “İş dünyası da böylece ‘Ben sadece karımı düşünmeyeceğim, çalışanlarımın haklarını da düşüneceğim. Bir insan olarak değerlerini ve sorumluluklarını bakarak ona öyle değer vereceğim’ demeye başladı. Böyle bir alana evrildi iş etiği de. Tabi etiğin iyi değerler ürettiğini düşünüyor da bunu tecrübe alanlarında zıttını davranıyorsak tam bir ikiyüzlülük ortaya çıkmış olur. Dürüstlüğü kabul ediyorsun da ama ‘Ticaretin burada kendine has kuralı var’ diyorsun. Burada etik işlemez. Ben burada ikna edip kandırdığımda karşımdakini kandırabilirim. Atomistik bireycilik deniliyor buna. Bununda mesela doğru olmadı kabul edildi ve dönüştü. İnsanlar tüm haklarıyla değerleriyle ciddiye alınması gerekir ve değerlidir. Ben çalıştırdığım işçiyi de işe alınıp çıkartılan birisi olarak düşünmemen onun da iş yeri için bir değer olduğunu görmem gerekir. Her biri bunun önemli bir parçasıdır anlayışına dönüştü. Fiilen bunun tam olarak dönüşmesi mümkün değil. En azından bunun böyle olması gerektiği yazılıp çiziliyor. Çok büyük şirketler artık kendi özel etik ilkelerini belirlemeye başladılar. Ona uygun yaklaşımlar geliştirmeye başladılar. Çalışanın, tüccarın isteğiyle de ilgili ama bunda bir noktaya gelmemiz önemlidir” dedi.

ETİK VİCDANA SESLENİR

Etik ve hukuk kuralları arasındaki ayrıma dikkat çeken Türkeri, “Biz hangi konulardan dolayı rahatsızlık duyarız? Sevdiğimiz biri değer verdiğimiz biri bizim gözümüzün içine bakarak yalan söylerse yıkıldığımızın resmidir. Kalbimizden yıkıldıktan sonra bunu kim telafi edebilir ki? İşte bunun değerli olduğu önemli olanın bu olduğu vurgusu var etikte. Hukukla arasındaki en önemli ayrım budur. Mesela bu tarz bir tavrın tüm alanlarda geçerli olması gerekir. Hukuk ilkeleri varken neden etik ilkeleri ortaya çıktı? Ben bir üst amirime sorumluyum gerekirse soruşturma açar. Peki etik niye çıkıyor? Neden ihtiyaç duyuluyor? İnsanoğlu kötü niyetli olursa hukuku bile kandırabilir. Kitabına uydurmak diye bir tabir var bizde. Peki etikten ne bekliyoruz? 10 tane madde yazdık oldu, bitti olur mu? Oradaki sorunların çıkmaması için etiğe ihtiyaç var. Adam hukuku bile kandırabilirken oraya yazdığın soyut bir ifade onu ne kadar etkileyebilir. Aslolan eğitimle ilgili bir durumdur. Bize o temel değerleri hayata geçirmenin önemli olduğu vurgulanmasıdır. İnsanların kafasında gönlünde etiğin yerleşmesi gerekir. Okulda, ailede, dostlar arasında vurgulanması gerekir” şeklinde konuştu.

ETİK SENİN GÜZEL DÜŞÜNCENLE GELİR

İkili ilişkilerimizde etik değerleri ön plana almamız gerektiğini vurgulayan Türkeri, “‘Bazen sen güzel düşünüyorsun da yalnız kalırsın hayat öyle akmaz derler.’ Hayır oraya etik senin güzel düşüncen ve tavrınla gelir. Hayat öyledir deyip biz negatif bir modeli davranmayı seçemeyiz. Temel hatalardan biri budur. Herkes yanlış yapıyor. Ben niye doğruyu yapayım? Bize birisi küfür etse, tokat atsa ne yaparız. İçgüdüsel olarak tepki gösterip bizde ona aynısını yaparız. Bu bir öfke durumudur. O yanlış yaptı. Bizim yaptığımız doğru olduğunu hakkımız olduğunu düşünürüz. Hak ama bu bir değer mi? O beş para etmez tavır ortaya koydu aynıyla karşılık verdiğimizde biz doğruyu yapmış oluyor muyuz? Hakkımızı almış olabiliyoruz ama etik açıdan doğru mu? Birde şu ayrımı yapmaya başladılar mesela yasal ama etik değil. Bunun epey bir örneğini verebiliriz. Etik bizim direkt vicdanımızla bağlı değer üretmektir. Bu tavır neden yaygınlaşamıyor? Çünkü iç güdülerimizi kontrol edemediğimiz için. Basitçe karşılık verebilecekken karşılık vermezseniz o insanı daha iyi yola getirirsiniz. Aslında siz insan olursunuz. Bireysel olarak biz kötü bir anlayışla yaşıyoruz. Hem haddini bildirmek istiyoruz hem o esnada olmasa bile zaman gözlüyoruz. Bazen de daha fazlasıyla haddini bildirelim de bize bir daha yeltenmesin diyoruz. Etik nerede burada? Bir yanağımıza vurana diğer yanağımızı çevirelim değil bu. Biz kızdığımızda kişinin onun zıttına göre davranmaya çalışıyoruz ve rasyonel kimliğimiz devreye girmemiş oluyor. O biraz eğitimle ilgili. Sen birine kızdığın için ona zıt davrandığında iyiye doğru, doğruya doğru konumlanmanı kaybetmiş olursun” dedi.

DEVAMLI ELEŞTİRİYORUZ

Hayatta devamlı birilerini eleştirdiğimizi ifade eden Türkeri, şunları söyledi: “Eleştirilerimde de muhakkak bir haklılık payı olduğundan diğer arkadaşlar beni haklı buluyor. Benim ortaya koyduğum bu tavır aslında güzel bir model mi? Eleştiri haklı ama ben bir insan modeli bir davranış modeli ortaya koymuyorum ki. Tüm alanlar için bu aynı. ‘Ben 40 yıldır dürüst davrandım. Bir karşılığını göremedim’ diyen insanlar var. Ama dürüstlükte karşılık beklenmez. Bu insani olarak değerli. Bir insan yalan söylerse insanlık açısından en aşağı seviyeye düşer. Bunu düşünemiyoruz biz.”

Mehmet Türkeri kimdir?

1968 yılında Denizli’de doğdum. İlk ve orta öğretimi Denizli’de tamamladıktan sonra İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandım. Fakülteyi okurken felsefe grubu derslerine özel bir ilgi gösterdim. Fakültenin bitişiyle felsefe iktisadına başladım. Din felsefesi alanında okudum. konu olarak yüksel lisans ve doktora tezlerimi ahlak felsefesi üzerine yazdım. Daha çok etik üzerine gerçekleştirdiğim çalışmalar sonucunda doçent ve en son olarak da profesör oldum. Kitaplarım; Etik Değer, Etik Bilinç, Etik Kuramları, Hayatın anlamı ve Ölümsüzlük, Elmalı’nın ahlak felsefesi ve Heidegger'in Din Felsefesi’dir

Etik Bilinç arka kapak yazısı:

Ağzınızdan çıkan sözün, yaptığınız bir davranışın, ortaya koyduğunuz bir işin, verdiğiniz bir kararın, kurduğunuz bir ilişkinin vb. “İyi” olup olmadığını hiç düşündünüz mü? Ya da bütün bunların iyi olduğunu mu kabul ediyorsunuz? Bunların iyi olduğunu varsaymanız onların iyi olduğu anlamına gelir mi?

Bütün bunların hukuksal, sanatsal, ticari ya da dini olmasını sağlayan nitelikler gibi, etik olmalarını sağlayan nitelikler var mıdır? Yoksa bütün bunların ahlak alanıyla bir ilgisinin bulunmadığını mı düşünüyorsunuz?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.