Dudaklarınıza estetik katın 

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

Farklı sebepler ve genetik kaynaklı olarak sınırları belli olmayan küçük dudakları, büyütmek dolgunlaştırmak ve şekil vermek için operasyonlara başvurulduğunu söyleyen Estetik Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Tolgahan Alpaydın, “Bu operasyonlar sigara içenlerde veya yaşlanma sonucu dudak çevresi kırışıklıkları oluşmuş kişiler için de ideal bir yöntemdir. Kuşkusuz dudaklara hacim kazandırmak daha genç bir görünüm sağlayacaktır” dedi. Estetik görünümde üst dudağın alt dudağa göre daha büyük ve hafif önünde olması beklendiğini belirten Alpaydın, “Bu durum çekici bir görünüm sağlar. Ancak unutulmaması gereken şey doğallığı bozmamak ve abartısız bir görünüm elde etmektir. Doktor tarafından yapılan müdahalede yüzdeki diğer yapılar ve özellikle burun ve çenenin üst dudak ile uyumu, profil görüntüsü değerlendirilir. Bu arada amaçladığınız dudak şeklinin gerçekçi olup olması da beraberce tartışılır. Dudak büyütmede kullanılan materyaller ve seçim konusunda mutlaka size bilgi verilir” diye konuştu.

İKİ OPERASYON BİR ARADA

Operasyonun kişinin kendi vücudundan alınan doku ve yağ transferi ile gerçekleştirildiğini söyleyen Alpaydın, “Vücudunuzdaki skar (iz) dokusu düzeltilirken elde edilen artık dokular dudak büyütmede uzun süreli ve yüz güldürücü sonuçlar oluşturur. Örneğin bu amaçla sezaryen izi düzeltilirken alınan doku çok sık kullanılır. Kendi vücudumuzdan yağ transferleri de çok başarılıdır. Yüz germe veya burun estetiği esnasında da birlikte yapılabilmektedir. Hyalüronik asit, tüm canlılarda bulunan ve yaşlanmanın etkilerini tersine çevirmeyi sağlayan kalıcılığı uzun olan bir bileşiktir. Kuşkusuz daha sağlıklı ve genç görünmeyi sağlar. Şeffaf bir jel halinde olup çok ince iğne uçları ile dokuya verilir. Bir hacim oluştururken, çizgi ve kırışıklıkları siler. Bu jelin parçaları arasından oksijen, hormonlar dahi geçer, kısaca bunu canlı doku ile bütünleşerek yapar. Sonuç ise sağlıklı, parlak bir deridir.Kalıcı olmamakla beraber tekrarlanan enjeksiyonlar ile bu kalıcılık sağlanır. Alloderm, vücut tarafından kabul edilmeme ve enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak için hücresiz hale getirilmiş dermal insan dokusudur. Doku yapısının çok önemli elemanları korunur, dondurularak kurutma süreçlerinden geçirilir. Alloderm bir kez kullanıldığında, çok çabuk şekilde hastanın kendi dokusu ile hücrelerin doğal yapılanmasıyla yeniden damarlanır. Cymetra ise bu yapının sıvı-gel formudur” dedi.

TEKRAR EDİLMESİ GEREKİYOR

Operasyon sonrasında iyileşme dönemi hakkında bilgi veren Alpaydın, “Enjeksiyon sonrası şişlik, kızarıklık görülmesi normaldir. Bu durum bir-iki gün içinde azalarak geçer. Kullandığımız hyalüronik asit içeren Teosyal adlı ürün 18 aya dek kalıcılığını korumaktadır. Kalıcı çözüm istendiğinde ise doku bankası ürünü olan Alloderm ile operasyon hastane şartlarında gerçekleştirilir. Yağ transferinde ise aynı liposuction gibi yağlar karın veya kalçadan alınır, santrifüje edilir yağ dokusu ayrılır ve iyi kan dolaşımlı sahaya kanallar halinde enjekte edilir. Bu işlem de sadece lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Bu işlemde kalıcılık sentetik dolgulara göre daha kısa olduğu için 6 ay 1 sene içinde tekrarlamak gerekmektedir” diye konuştu.