Akciğer kanserinde açık ameliyatların yerini kapalı yöntemler aldı. Prof.Dr. Gökhan Yuncu, ameliyat şansı olmayan yüksek riskli hastalarda bu yöntemin işe yarayan alternatif bir yol olduğu açıklamasında bulundu
Haber Giriş Tarihi: 19.06.2018 11:12
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Göğüs Cerrahisi Profesörü Gökhan Yuncu, akciğer kanserinde kapalı ameliyat yönteminin, ileri yaşlardaki veya nefes darlığı, obezite ve ilave hastalıklara sahip hastalara, daha az komplikasyon ve daha çabuk iyileşme oranları ile cerrahi tedavi şansı verdiğini söyledi. Prof.Dr. Yuncu, Eskiden ameliyat şansı olmayan yüksek riskli hastalar, bu yöntemle cerrahi tedaviden yararlanma şansına kavuştu. Uygun hastalarda kapalı yöntem, açık ameliyatların yerini alıp, ciddi alternatif oldu dedi. Tıbbi teknolojinin gelişmesi ile minimal invaziv cerrahi yöntemlerin (küçük deliklerden yerleştirilen kamera ve el aletleri aracılığıyla yapılması) giderek daha fazla kullanıldığını belirten Prof.Dr. Yuncu, kapalı yöntemin akciğer kanseri tedavisinde kullanılmasının önemine dikkat çekti. Yöntemin ilk kez kadın doğum uzmanlarınca kullanılmaya başlandığını, onları genel cerrahlar ve diğer cerrahi branşların izlediğini kaydeden Prof.Dr. Yuncu, şöyle konuştu: Yüksek çözünürlüklü, hatta 3 boyutlu görüntüler elde edilmesi ile çok daha küçük kesilerden uygulanan kapalı operasyonlar ile akciğer kanseri ameliyatları daha az travmatik ve daha güvenli olarak yapılmaktadır. Bu yöntemler sayesinde, hastalar daha büyük ameliyatları, açık ameliyatlara göre daha iyi tolere edebilmektedir. Eskiden ameliyat edilemeyecek olan yüksek riskli hastalar, akciğer kanserinin yegane tedavi şansı olan cerrahi tedaviden yararlanma şansına kavuşmaktadır. Örneğin; KOAH ve nefes darlığı olan, solunum kapasitesi sınırda olan hastalar, kapalı ameliyatlar ile ameliyat sonrası kısa sürede nekahet dönemini atlatmaktadırlar.
DAHA ÇABUK İYİLEŞİRLER
Evre 1 ve 2 akciğer kanserinde, standart tedavi olan lobektominin, (lobun çıkarılması) açık veya kapalı ameliyatlarla yapılabildiğini vurgulayan Prof.Dr. Yuncu, iki yöntemin avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırarak, sözlerini şöyle sürdürdü: Açık ameliyatlar, torakotomi denilen göğüs kafesinin yan tarafından, kaburgaların arasından yapılan kesi içinden gerçekleştirilir. Kaburgalar metal bir ekartör yardımı ile açıldığından, kaslar kısmi olarak kesildiğinden, ameliyat sonrası ağrı ve solunum fonksiyon kaybı daha fazla olur. Kapalı ameliyatlarda, daha küçük kesiler yapıldığından ve metal ekartör kullanılmadığından, kas hasarı ve travma minimaldir. Erken dönemde ağrı ve solunum fonksiyon kaybı ve komplikasyon oranı daha az olur, böylece hasta daha kısa sürede iyileşir. Hastalar günlük hayatlarına daha çabuk döner. Bu avantajları sayesinde kapalı yöntem ciddi bir tercih nedeni. İHA/İZMİR
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Akciğer kanserinde açık ameliyatların yerini kapalı yöntemler aldı. Prof.Dr. Gökhan Yuncu, ameliyat şansı olmayan yüksek riskli hastalarda bu yöntemin işe yarayan alternatif bir yol olduğu açıklamasında bulundu
Göğüs Cerrahisi Profesörü Gökhan Yuncu, akciğer kanserinde kapalı ameliyat yönteminin, ileri yaşlardaki veya nefes darlığı, obezite ve ilave hastalıklara sahip hastalara, daha az komplikasyon ve daha çabuk iyileşme oranları ile cerrahi tedavi şansı verdiğini söyledi. Prof.Dr. Yuncu, Eskiden ameliyat şansı olmayan yüksek riskli hastalar, bu yöntemle cerrahi tedaviden yararlanma şansına kavuştu. Uygun hastalarda kapalı yöntem, açık ameliyatların yerini alıp, ciddi alternatif oldu dedi. Tıbbi teknolojinin gelişmesi ile minimal invaziv cerrahi yöntemlerin (küçük deliklerden yerleştirilen kamera ve el aletleri aracılığıyla yapılması) giderek daha fazla kullanıldığını belirten Prof.Dr. Yuncu, kapalı yöntemin akciğer kanseri tedavisinde kullanılmasının önemine dikkat çekti. Yöntemin ilk kez kadın doğum uzmanlarınca kullanılmaya başlandığını, onları genel cerrahlar ve diğer cerrahi branşların izlediğini kaydeden Prof.Dr. Yuncu, şöyle konuştu: Yüksek çözünürlüklü, hatta 3 boyutlu görüntüler elde edilmesi ile çok daha küçük kesilerden uygulanan kapalı operasyonlar ile akciğer kanseri ameliyatları daha az travmatik ve daha güvenli olarak yapılmaktadır. Bu yöntemler sayesinde, hastalar daha büyük ameliyatları, açık ameliyatlara göre daha iyi tolere edebilmektedir. Eskiden ameliyat edilemeyecek olan yüksek riskli hastalar, akciğer kanserinin yegane tedavi şansı olan cerrahi tedaviden yararlanma şansına kavuşmaktadır. Örneğin; KOAH ve nefes darlığı olan, solunum kapasitesi sınırda olan hastalar, kapalı ameliyatlar ile ameliyat sonrası kısa sürede nekahet dönemini atlatmaktadırlar.
DAHA ÇABUK İYİLEŞİRLER
Evre 1 ve 2 akciğer kanserinde, standart tedavi olan lobektominin, (lobun çıkarılması) açık veya kapalı ameliyatlarla yapılabildiğini vurgulayan Prof.Dr. Yuncu, iki yöntemin avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırarak, sözlerini şöyle sürdürdü: Açık ameliyatlar, torakotomi denilen göğüs kafesinin yan tarafından, kaburgaların arasından yapılan kesi içinden gerçekleştirilir. Kaburgalar metal bir ekartör yardımı ile açıldığından, kaslar kısmi olarak kesildiğinden, ameliyat sonrası ağrı ve solunum fonksiyon kaybı daha fazla olur. Kapalı ameliyatlarda, daha küçük kesiler yapıldığından ve metal ekartör kullanılmadığından, kas hasarı ve travma minimaldir. Erken dönemde ağrı ve solunum fonksiyon kaybı ve komplikasyon oranı daha az olur, böylece hasta daha kısa sürede iyileşir. Hastalar günlük hayatlarına daha çabuk döner. Bu avantajları sayesinde kapalı yöntem ciddi bir tercih nedeni. İHA/İZMİR
Son Girilen Haberler
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.