TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ambulanslar trafiği yara yara gidiyor

Cankurtarandan Ambulansa, acil yardım sağlık hizmetlerinin tarihçesini ve gelişimini anlatan Dr. Turhan Sofuoğlu, “Kanunlarımız ambulansları koruyucu değil. Ambulanslar trafiği yara yara gidiyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 21.03.2018 07:14
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Ambulanslar trafiği yara yara gidiyor

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

İzmir Tabip Odası’nın öncülüğünde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında ‘Cankurtarandan Ambulansa’ isimli seminer Acil Ambulans Hekimleri Derneği Başkanı ve aynı zamanda Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Turhan Sofuoğlu tarafından tarihi Basmane Gar’ında anlatıldı. Ambulans’ın hem dünyadaki hem de Türkiye’deki ortaya çıkma ve değişim süreçlerini İzmirliler ile paylaşan Dr. Sofuoğlu, çarpıcı bilgiler verdi. Türkiye’de ilk organize hasta taşıma yöntemlerinin 1915 Gelibolu’da Çanakkale Savaşları sırasında geliştiğini ifade eden Dr. Sofuoğlu, “Çanakkale Savaşları boyunca düşman kuvvetleri tarafından 11 bin yatak kapasiteli hastane yaratılmış. 4 gemi sadece hastaları taşımak için ayrılmış” dedi.

LÜKS ARAÇLAR AMBULANS YAPILIRDI

İstanbul Belediyesi’nin 1955’te ambulans hizmeti vermeye başladığını Taksim, Beyoğlu ve Dolmabahçe hasta otomobili denen araçların yer aldığını belirten Dr. Sofuoğlu, “O günkü koşullarda en güzel araçları ambulans yapmışlar. Hasta sarsılmasın ve güzel bir şekilde taşınsın diye. Ancak şimdiki teknikler o zamanki araçlarda yok. Kalp masajı bilinmiyor. Araçlarda çok fazla ekipman bulunmuyor. 1957 yılında cankurtaran arabalarına telsiz konulacak diye gazetelerde haberler yapıldığını görüyoruz. Türkiye’nin o zamanki koşullarda İstanbul Belediyesi’nde 22 tane cankurtaran arabası vardı” dedi.

AMAÇ HASTAYI HASTANEYE GÖTÜRMEKTİ

1960’lı ve 1970’li yıllarda her türlü aracın cankurtaran olarak kullanılmaya başlandığına dikkat çeken Dr. Sofuoğlu, “Araçların içinde çok fazla bir şey yoktu. O zaman ki mantık hastayı sedyeye koyalım mantığı idi. Bir şekilde hastayı sedyeyle araca koyup hastaneye götürmek amaçlanıyordu” diye konuştu. Ambulansların yaptıkları kazalara da değinen ve örnekler veren Dr. Sofuoğlu, “Geçmişte cankurtaran arabası bir vatandaşı yaraladı ya da direğe çarpan bir cankurtaran içinde bir kadın ölmüş haberlerinin yapıldığını görüyoruz. Şimdi de ambulans kazaları olmaya devam ediyor. Çünkü bizim kanunlarımız ambulansları koruyucu değil. Ambulans sivil bir araç ile kaza yaptığında iki sivil araç kaza yapmış gibi gözüküyor. Mesela Almanya’da kanunlar ambulansın sesini duyacaksınız diyor. Oradaki sürücüler ambulansın sesinin duyunca durup bekliyor ve dikkatle ambulansın geçmesine yardımcı oluyor. Bizde hasta almaya giden ya da hasta taşıyan ambulanslar trafiği yara yara gidiyor” şeklinde konuştu.

HELİKOPTER AMBULANSLAR

İngilizlerin dünyada ambulans hizmetlerinde her alanda en iyi durumda olduğunu belirten Dr. Sofuoğlu, “Polonya’da 1950’de helikopter ambulanslar vardı bizde ise helikopter ambulanslar 2009 yılında geldi. 2008’de karar verildi ve 2009 yılında 17 tane helikopter ambulans hizmete alındı. Son derece gelişmiş teknolojiler ile vatandaşa hizmet veriyorlar. Artık dünyada her türlü araç ambulans olarak kullanılabiliyor. Bisikletin bile ambulans olarak kullanıldığını gördük. 2005 Üniversite Olimpiyat Oyunlarında İzmir’de ilk defa motosikletli ambulans ekipleri kurulmaya başlandı. Teknoloji geliştikçe Türkiye’nin doğusunda karda giden araçlarında kullanılmaya başlandığını görüyoruz” dedi.

BİZ DAHA İLK YARDIMIN ÖNEMİNDEYİZ

Acil yardım hizmetleri noktasında teknolojiye bağlı olarak yeni gelişmelerin de olduğunu aktaran Dr. Sofuoğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Son olarak geleceğe bakarsak en son drone ile bir hastaneden diğerine kan taşıdık. Ancak ambulansları ne kadar geliştirsek geliştirelim, dünya ortalamasında şehir merkezinde en iyi ambulans 8 dakikada geliyor. Eğer siz bir kalp krizi geçirirseniz, kalbiniz buna yalnızca 5 dakika dayanabilir. Dakikada 100 -120 kere en az 5 cm göğsü çöktürecek şekilde ambulans gelene kadar ilk yardım yapılmasını herkesin bilmesi gerekiyor. Biz daha ilk yardımın önemindeyiz, İskandinav ülkelerinde bu durumda otomatik analiz yapan makinalar var. makinalar size ne yapmanız gerektiğini söylüyor ve elektroşok vererek hastaya müdahale etmenizi sağlıyor. Bizim de Acil Ambulans Hekimleri Derneği olarak Avrupa Birliği projemiz var. Cep telefonundan görüntülü konuşma yaparak hastaya müdahale etme durumunu oluşturmaya çalışıyoruz. Projemiz başarılı olur ve kabul görürse dünyada ve Türkiye’de yayılacak. Cep telefonu ile hiç bilmeyen bir kişi bile kalp masajı yapabilir hale gelecek.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.