Bir annenin yaşam mücadelesini ele alan ardından kız çocuklarının eğitimine ömrünü adayan Doç. Peyman Ereni perdeye taşıyan yönetmen Can Adiloğlu, şimdi ise metastatik meme kanserini konu alan belgeseli ile tekrar Kayıt diyor
Haber Giriş Tarihi: 27.05.2018 08:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL RÖPORTAJ
Can Adiloğlu, genç yaşında yönetmenliğe adım atan ve gerçek yaşamları gözler önüne seren bir kişi. Montajı var ancak kurgusu yok diyebiliriz. Çünkü kendisi hayali senaryolar üretmiyor tam olarak yaşamdan / bizden kesitler sunuyor. Öyle ki Suriye Devrimine katılmış Halepli Fatma Tatarinin yaşam mücadelesini ele alan bir belgesel çekerek kendini kanıtlamıştı. Ardından Türkiyede kız eğitimine ömrünü adamış Doç. Peyman Erenin mücadelesini siz seyircilere aktardı. Ve gazete olarak bizler kendisinin bu çalışmalarına yer vermiştik. Adiloğlu şimdi ise diğer belgesellerinden çok daha farklı bir konuyu kamerasına yansıtıyor. Metastatik meme kanserine yönelik belgesel hazırlığında olan genç yönetmen, toplumsal bir bilinç uyandırmayı hedefliyor. Herkesin kendinden veyahut bir yakınından, yolda tanışıp hikayesine dokunduğu bir kişiden bir şeyler bulacağı bu belgeseli yakın zamanda Youtube üzerinden izleyebilirsiniz. Şimdi gelin yönetmen Can Adiloğlu ile belgesele yönelik yaptığımız o keyifli röportajımızı okuyalım
Belgeselin adı ve konusu nedir?
Belgeselin adı METAMAZON. Metastatik meme kanserini konu alan bir belgesel. Hastalığa özellikle hasta bakış açısıyla baktığımız, hastaların yaşadıklarını, hissettiklerini, sorunlarını anlatmaya çalışan bir belgesel.
MÜCADELEYİ BIRAKMAYAN KADINLAR
Metamazonve Metastatik Meme Kanseri nedir? Okurlarımız için kısa da olsa tanımını, belirtilerini ve tedavisini aktarabilir misiniz?
Metastatik meme kanseri, meme kanserinin başka organlara metastaz yaptığı, yani sıçradığı bir kanserdir. Başka bir ifadeyle 4.evre meme kanseridir. Metastatik meme kanseri teşhisi konulan hastalar, ağır bir tedavi sürecinden geçiyorlar. Bu hastalık ne yazık ki kronik bir hastalık, yani iyileşmesi mevcut teknolojiler altında mümkün olamıyor. Hasta, hayatını tedavilerle geçirerek kanserle birlikte sürdürüyor. Memelerinin alınması gerekebiliyor, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler uygulanabiliyor. Ağır ve zor bir süreç. Bu belgeseli Metastatik Meme Kanseri Derneğiyle birlikte çekiyoruz. METAMAZON, onların tescil ettirdikleri ve kendilerini tanımlamakla kullandıkları bir marka. Metastatik ve amazon kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Mitolojide Amazonlar, savaşçı kadınlardan oluşan bir kabile. İnanışa göre, savaşırken daha iyi ok atabilmek için memelerini keserlermiş. Derneğin bu ismi benimsemesinin nedeni de bu. Memelerini kaybeden, ağır bir hastalık geçiren, ama mücadeleyi bırakmayan kadınlara METAMAZON diyorlar. Hatta tanım olarak da Metastatik Meme Kanserli yerine METAMAZONun kullanılması için çaba harcıyorlar. Biz de belgeselde Metamazonları, yani metastatik meme kanseri hastası olan, ama mücadeleyi bırakmamış, her türlü zorluğa rağmen yaşama arzusunu koruyan, hayata eskisinden de sıkı tutunan kadınları anlatıyoruz.
Neden metastatik meme kanserini ele aldınız? Türkiyede çok sık rastlanan bir kanser türü mü?
Ülkemizde metastatik meme kanseri hastalığının sağlıklı bir istatistiği dahi yok. Ancak genel olarak meme kanserine her sekiz kadından birinin hayatı boyunca yakalandığı biliniyor. Bu çok yüksek bir oran ve toplumda yeterince algılandığı kanaatinde değilim. Kanser, çok genç yaşlarda da görülebiliyor. Erken teşhis çok önemliyken, çok az kadın düzenli kontrollerini yaptırıyor. Çok az kişi bu konuda bilinçli. Metastatik meme kanseri özeline döndüğümüzde, bu çok daha komplike bir meme kanseri. Hastalığın ağır olması kadar, bununla mücadele, bürokratik mevzuat, sağlık politikaları açısından ciddi sorunlar var. Bazı doktorlar, madem iyileştiremiyoruz, neden kaynak harcıyoruz diye dahi düşünüyorlar. Sigorta sistemlerinde harcamalar yapılmak istenmiyor. Bütün bu sorunları hasta bakış açısından yaklaşarak ele almak istedik. Bu nedenle bu belgeseli çekiyoruz.
ÖN YARGILARLA KARŞILAŞTIM
Belgeselde kimlerle röportajlar var?
Belirttiğim gibi, belgeseli hasta bakış açısıyla ele alıyoruz. Bu nedenle doktorlar, psikologlar, sağlık sistemlerini düzenleyen politikacılar belgeselde yok. Metastatik meme kanseri hastaları ve hasta yakınları var sadece. Belgeseli çektiğimiz Metastatik Meme Kanseri Derneğinin Başkanı Canan Perdahlının kendisi de bir metastatik meme kanseri hastası. Onunla yapılan röportaj ve çekimler, belgeselin ana iskeletini oluşturuyor. Ayrıca Ankara, İstanbul, Ordu ve Afyonda hasta ve hasta yakınlarıyla röportajlar var. Röportajlar haricinde farklı çekimler de var. Örneğin kemoterapiden görüntüler.
Belgeselin teknik ve yaratıcı ekibinde kimler var?
Belgesel çekirdek ekibimiz ve benimle birlikte 3 kişiden oluşuyor. Röportajını da yaptığımız Canan Perdahlı, konuya hâkimiyeti ve çevresiyle bize yol gösteriyor. Çekim ve yapımlarda bana Mine Nihan Arıkan yardımcı oluyor. Ayrıca çekimlerde münferiden destek olan arkadaşlarımız da var.
Kanser zor bir konu ve toplumda bir tabu. Buna rağmen hasta bakış açısıyla bir belgesel çekmek, beklediğimden daha olumlu tepkiler aldı. Çünkü hastaların seslerini duyurmaya ihtiyaçları var. Büyük bir zorluk demem ama genelde çevremden ön yargılarla karşılaştım. Neden bu konuyu çekiyorsun?, kanser hastalarıyla görüşmek seni olumsuz etkiler Aslında herkes için, yaşanan bir gerçeği yok saymak ve hiçbir zaman yanlarına uğramayacakmış gibi düşünmek daha kolay. Ama olan bir sorunu ortaya koymak da gerekiyor. Dahası, görüştüğüm kadınlardan aldığım yaşam enerjisi, benim için hayatımın en önemli deneyimlerinden birisi oldu. Hayatın ne kadar güzel, sorunların ne kadar küçük olduğunu onlarla konuştukça daha da öğrendim. Çekimlerin bana çok olumlu bir enerji verdiğini söyleyebilirim.
ENERJİSİ YÜKSEK BİR İŞ
Gözlemlediğimiz kadarıyla diğer çalışmalarınıza kıyasla bu belgeselin üzerinde daha fazla duruyorsunuz. Bu hassaslığın nedenini de öğrenebilir miyiz?
Çalışmalarımdan bazıları, tek kişi üzerine kurulu hikâyelerden oluşuyor. Bu tür belgeselleri oluşturmak ve yönetmek daha kolay. Kişinin hikâyesi, doğrudan belgeselin de hikâyesi oluyor. METAMAZON gibi daha kapsamlı çalışmalarda ise, birden çok kişinin hikâyesinden, bir film hikâyesi çıkarmanız gerekiyor. Benzerlikleri ve farkları ortaya koymak, röportajları yönlendirmek ve parçalardan bir bütün oluşturmak, işin en karmaşık kısmını oluşturuyor. METAMAZON, çok miktarda röportaj ve farklı şehirlerde çekimler içeren bir belgesel. Bu nedenle süreç de uzun sürüyor. Yoğun bir çalışma gerektiriyor.
Heyecanınızı / duygularınızı dile getirir misiniz?
Başladığım zaman, daha karamsar bir belgesele giriştiğim düşüncesindeydim. Ancak çekimlere başladıkça, yaşam enerjisi çok yüksek bir iş içerisinde olduğumu fark ettim. METAMAZON, gerçekten bana çok olumlu bir bakış açısı kattı. İzleyenlere de olumlu bir enerji vereceğini umuyorum.
Belgesel ne zaman yayınlanacak?
Henüz çekimlere devam ediyoruz. Birkaç aylık bir süreci geride bıraktık. Bu hafta sonu Orduda bir çekimimiz olacak. Daha sonra İstanbul ve Afyonda çekimlerimiz var. Şehir dışı çekimleri planlamak ve yapmak zaman alıyor. Çekimler sonrasında montaj aşamasına geçilecek. Kapsamlı bir çalışma olduğu için daha birkaç ay süreceğini söyleyebilirim.
Yayınlandıktan sonra insanlarda nasıl bir etki uyandırmasını hedefliyorsunuz?
Öncelikli hedef kitlemiz, kanser hastaları olacak. Bu süreçle karşılaşan kadınlara yalnız olmadıklarını, hayata sıkı sarılabileceklerini örnekleriyle anlatmak istiyoruz. Hasta yakınlarına, hastalarıyla nasıl iletişim kurmaları gerektiğini anlatmayı umuyoruz. Doktorlara, hastaların duygularını göstermeye çalışıyoruz. Genel olarak izleyenleri olumlu etkileyecek, bilinçlendirecek, farklı bir düşünceye sürükleyecek bir film çıkacağını düşünüyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bir annenin yaşam mücadelesini ele alan ardından kız çocuklarının eğitimine ömrünü adayan Doç. Peyman Ereni perdeye taşıyan yönetmen Can Adiloğlu, şimdi ise metastatik meme kanserini konu alan belgeseli ile tekrar Kayıt diyor
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL RÖPORTAJ
Can Adiloğlu, genç yaşında yönetmenliğe adım atan ve gerçek yaşamları gözler önüne seren bir kişi. Montajı var ancak kurgusu yok diyebiliriz. Çünkü kendisi hayali senaryolar üretmiyor tam olarak yaşamdan / bizden kesitler sunuyor. Öyle ki Suriye Devrimine katılmış Halepli Fatma Tatarinin yaşam mücadelesini ele alan bir belgesel çekerek kendini kanıtlamıştı. Ardından Türkiyede kız eğitimine ömrünü adamış Doç. Peyman Erenin mücadelesini siz seyircilere aktardı. Ve gazete olarak bizler kendisinin bu çalışmalarına yer vermiştik. Adiloğlu şimdi ise diğer belgesellerinden çok daha farklı bir konuyu kamerasına yansıtıyor. Metastatik meme kanserine yönelik belgesel hazırlığında olan genç yönetmen, toplumsal bir bilinç uyandırmayı hedefliyor. Herkesin kendinden veyahut bir yakınından, yolda tanışıp hikayesine dokunduğu bir kişiden bir şeyler bulacağı bu belgeseli yakın zamanda Youtube üzerinden izleyebilirsiniz. Şimdi gelin yönetmen Can Adiloğlu ile belgesele yönelik yaptığımız o keyifli röportajımızı okuyalım
Belgeselin adı ve konusu nedir?
Belgeselin adı METAMAZON. Metastatik meme kanserini konu alan bir belgesel. Hastalığa özellikle hasta bakış açısıyla baktığımız, hastaların yaşadıklarını, hissettiklerini, sorunlarını anlatmaya çalışan bir belgesel.
MÜCADELEYİ BIRAKMAYAN KADINLAR
Metamazonve Metastatik Meme Kanseri nedir? Okurlarımız için kısa da olsa tanımını, belirtilerini ve tedavisini aktarabilir misiniz?
Metastatik meme kanseri, meme kanserinin başka organlara metastaz yaptığı, yani sıçradığı bir kanserdir. Başka bir ifadeyle 4.evre meme kanseridir. Metastatik meme kanseri teşhisi konulan hastalar, ağır bir tedavi sürecinden geçiyorlar. Bu hastalık ne yazık ki kronik bir hastalık, yani iyileşmesi mevcut teknolojiler altında mümkün olamıyor. Hasta, hayatını tedavilerle geçirerek kanserle birlikte sürdürüyor. Memelerinin alınması gerekebiliyor, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler uygulanabiliyor. Ağır ve zor bir süreç. Bu belgeseli Metastatik Meme Kanseri Derneğiyle birlikte çekiyoruz. METAMAZON, onların tescil ettirdikleri ve kendilerini tanımlamakla kullandıkları bir marka. Metastatik ve amazon kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Mitolojide Amazonlar, savaşçı kadınlardan oluşan bir kabile. İnanışa göre, savaşırken daha iyi ok atabilmek için memelerini keserlermiş. Derneğin bu ismi benimsemesinin nedeni de bu. Memelerini kaybeden, ağır bir hastalık geçiren, ama mücadeleyi bırakmayan kadınlara METAMAZON diyorlar. Hatta tanım olarak da Metastatik Meme Kanserli yerine METAMAZONun kullanılması için çaba harcıyorlar. Biz de belgeselde Metamazonları, yani metastatik meme kanseri hastası olan, ama mücadeleyi bırakmamış, her türlü zorluğa rağmen yaşama arzusunu koruyan, hayata eskisinden de sıkı tutunan kadınları anlatıyoruz.
Neden metastatik meme kanserini ele aldınız? Türkiyede çok sık rastlanan bir kanser türü mü?
Ülkemizde metastatik meme kanseri hastalığının sağlıklı bir istatistiği dahi yok. Ancak genel olarak meme kanserine her sekiz kadından birinin hayatı boyunca yakalandığı biliniyor. Bu çok yüksek bir oran ve toplumda yeterince algılandığı kanaatinde değilim. Kanser, çok genç yaşlarda da görülebiliyor. Erken teşhis çok önemliyken, çok az kadın düzenli kontrollerini yaptırıyor. Çok az kişi bu konuda bilinçli. Metastatik meme kanseri özeline döndüğümüzde, bu çok daha komplike bir meme kanseri. Hastalığın ağır olması kadar, bununla mücadele, bürokratik mevzuat, sağlık politikaları açısından ciddi sorunlar var. Bazı doktorlar, madem iyileştiremiyoruz, neden kaynak harcıyoruz diye dahi düşünüyorlar. Sigorta sistemlerinde harcamalar yapılmak istenmiyor. Bütün bu sorunları hasta bakış açısından yaklaşarak ele almak istedik. Bu nedenle bu belgeseli çekiyoruz.
ÖN YARGILARLA KARŞILAŞTIM
Belgeselde kimlerle röportajlar var?
Belirttiğim gibi, belgeseli hasta bakış açısıyla ele alıyoruz. Bu nedenle doktorlar, psikologlar, sağlık sistemlerini düzenleyen politikacılar belgeselde yok. Metastatik meme kanseri hastaları ve hasta yakınları var sadece. Belgeseli çektiğimiz Metastatik Meme Kanseri Derneğinin Başkanı Canan Perdahlının kendisi de bir metastatik meme kanseri hastası. Onunla yapılan röportaj ve çekimler, belgeselin ana iskeletini oluşturuyor. Ayrıca Ankara, İstanbul, Ordu ve Afyonda hasta ve hasta yakınlarıyla röportajlar var. Röportajlar haricinde farklı çekimler de var. Örneğin kemoterapiden görüntüler.
Belgeselin teknik ve yaratıcı ekibinde kimler var?
Belgesel çekirdek ekibimiz ve benimle birlikte 3 kişiden oluşuyor. Röportajını da yaptığımız Canan Perdahlı, konuya hâkimiyeti ve çevresiyle bize yol gösteriyor. Çekim ve yapımlarda bana Mine Nihan Arıkan yardımcı oluyor. Ayrıca çekimlerde münferiden destek olan arkadaşlarımız da var.
Belgeseli yaptığınız süreçte yaşadığınız zorluklar nelerdi?
Kanser zor bir konu ve toplumda bir tabu. Buna rağmen hasta bakış açısıyla bir belgesel çekmek, beklediğimden daha olumlu tepkiler aldı. Çünkü hastaların seslerini duyurmaya ihtiyaçları var. Büyük bir zorluk demem ama genelde çevremden ön yargılarla karşılaştım. Neden bu konuyu çekiyorsun?, kanser hastalarıyla görüşmek seni olumsuz etkiler Aslında herkes için, yaşanan bir gerçeği yok saymak ve hiçbir zaman yanlarına uğramayacakmış gibi düşünmek daha kolay. Ama olan bir sorunu ortaya koymak da gerekiyor. Dahası, görüştüğüm kadınlardan aldığım yaşam enerjisi, benim için hayatımın en önemli deneyimlerinden birisi oldu. Hayatın ne kadar güzel, sorunların ne kadar küçük olduğunu onlarla konuştukça daha da öğrendim. Çekimlerin bana çok olumlu bir enerji verdiğini söyleyebilirim.
ENERJİSİ YÜKSEK BİR İŞ
Gözlemlediğimiz kadarıyla diğer çalışmalarınıza kıyasla bu belgeselin üzerinde daha fazla duruyorsunuz. Bu hassaslığın nedenini de öğrenebilir miyiz?
Çalışmalarımdan bazıları, tek kişi üzerine kurulu hikâyelerden oluşuyor. Bu tür belgeselleri oluşturmak ve yönetmek daha kolay. Kişinin hikâyesi, doğrudan belgeselin de hikâyesi oluyor. METAMAZON gibi daha kapsamlı çalışmalarda ise, birden çok kişinin hikâyesinden, bir film hikâyesi çıkarmanız gerekiyor. Benzerlikleri ve farkları ortaya koymak, röportajları yönlendirmek ve parçalardan bir bütün oluşturmak, işin en karmaşık kısmını oluşturuyor. METAMAZON, çok miktarda röportaj ve farklı şehirlerde çekimler içeren bir belgesel. Bu nedenle süreç de uzun sürüyor. Yoğun bir çalışma gerektiriyor.
Heyecanınızı / duygularınızı dile getirir misiniz?
Başladığım zaman, daha karamsar bir belgesele giriştiğim düşüncesindeydim. Ancak çekimlere başladıkça, yaşam enerjisi çok yüksek bir iş içerisinde olduğumu fark ettim. METAMAZON, gerçekten bana çok olumlu bir bakış açısı kattı. İzleyenlere de olumlu bir enerji vereceğini umuyorum.
Belgesel ne zaman yayınlanacak?
Henüz çekimlere devam ediyoruz. Birkaç aylık bir süreci geride bıraktık. Bu hafta sonu Orduda bir çekimimiz olacak. Daha sonra İstanbul ve Afyonda çekimlerimiz var. Şehir dışı çekimleri planlamak ve yapmak zaman alıyor. Çekimler sonrasında montaj aşamasına geçilecek. Kapsamlı bir çalışma olduğu için daha birkaç ay süreceğini söyleyebilirim.
Yayınlandıktan sonra insanlarda nasıl bir etki uyandırmasını hedefliyorsunuz?
Öncelikli hedef kitlemiz, kanser hastaları olacak. Bu süreçle karşılaşan kadınlara yalnız olmadıklarını, hayata sıkı sarılabileceklerini örnekleriyle anlatmak istiyoruz. Hasta yakınlarına, hastalarıyla nasıl iletişim kurmaları gerektiğini anlatmayı umuyoruz. Doktorlara, hastaların duygularını göstermeye çalışıyoruz. Genel olarak izleyenleri olumlu etkileyecek, bilinçlendirecek, farklı bir düşünceye sürükleyecek bir film çıkacağını düşünüyoruz.
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti